24 Nis 2015

Duş Jeli #3 | Creightons Vanilya&Avustralya Fındıklı


Herkese yeniden merhaba;

Duş jeli aşkım bir başka. Denediğimi bir daha çok bayılmadıkça almıyor hep daha fazla çeşit denemek istiyorum. Denerken de hem kendime not, hem de size neden tavsiye ederim neden etmem diye yazmak çok hoşuma gidiyor.

Vanilya, hindistan cevizi bir ürünü almam için bir sebep. Özellikle Hindistan cevizi olursa dikkat ettiğim tek özellik markası oluyor deney yapmasın diye. O kadar seviyorum.




Bu duş jelininde çok çeşiti vardı hatırladığım kadarıyla 5 taneydi 4ünü aldık. Her koku 2li karışım ancak baskın aromaları vanilya, hindistan cevizi, lime, mango biz de olanlar. Hepsini kullandıkça sırayla bloga yazacağım. Biz de olmayan ve Gratiste olan çeşitlerinden gördüğüm sanıyorum çilekti. Ancak koku orda hoşuma gitmedi diye hatırlıyorum. 5'te 5 almamamın nedeni oydu. 

Duş jeli konusunda artık ambalaja kanmadan yapısının güzel olup olmadığını mağazada anlayacak konuma geldim, itiraf ediyorum. Bu yüzden de daha ilk defa gördüğüm bir duş jeli markasının 4 çeşidini aldım ve yanılmadım. 

Gelelim Vanilyalı ve Avustralya Fındığı özlü şu an kullandığım duş jeline, şu an yarısından az kaldı benim kullandığım yakında bitenlerde yerini alır. Fotoğrafı aldığım gün çekmiştim. Çok daha temiz bir görüntü oldu. 500 ml'lik bir ürün olduğu için uzunca bir süredir banyomda. Kokusu inanılmaz. Gerçekten abartmıyorum, zaten bu tarz sıvı ürünler şampuan duş jeli alırken koklarım. Bu duş jelini de koklar koklamaz sepete attım. Avustralya Fındığı gördüğümü hatırlamıyorum açıkçası, nasıl koktuğunu da bilmiyorum ancak vanilya aromasıyla uyumu muazzam, ancak kalıcı değil. Kokusunu abartan sadece ben olmadığımın ispatı olsun diye üzerinde yazan ibareyi buraya aynen yazıyorum: Yemek için yeterince güzel koksa da sakın yapmayınız! :) Ne çok aşırı ne de az tam kıvamında köpürüyor. Benim tam kıvamında anlayışım; lifle işim bittikten sonra bile üzerinde köpük kalması. İlk defa bir duş jelinin kullanım şeklinde toksinlerden arınmak için diye bir ibare görüyorum. Verdiği temizlik hissini sevdim. Banyo köpüğü olarakta kullanılabiliyormuş.

Markayla ilk defa bu duş jelleriyle tanıştım ve ithalatçı firması Gratis. Markanın twitter hesabından gördüğüm kadarıyla çok güzel ürünleri var onlarda Gratis'e gelir umarım. Marka hakkında internetteki bütün sonuçlara bakmama rağmen hiç bir şekilde deney yapıp yapmadıkları hakkında bir bilgi bulamadım. Çareyi firmaya mail atmakta buldum. Ingiltere Menşeili bir marka olduğu için maile cevabın geç geleceğini düşündüm ancak dün gece oldukça geç saatte mail atmama rağmen öğleden önce cevap geldi. Oldukça ilgililerdi ve gerekli açıklamayı yaptılar. 

Hiç bir ürünleri icin hayvanlar uzerinde deney yapmadıklarını ancak karıştırdıkları çiğ maddeler için geçmişte test yapılmış olabileceklerini söylediler. Hayvan katliamından ve kesilmesinden elde edilen hicbir içeriği kullanmadıklarını ancak bazı içerikleri hayvanlardan elde ettiklerini söylemişler. Ama zarar verilmeye örnek olarak balmumu ve lanolin maddesinden bahsediyorlar, nemlendirici olarak kullanıyorlarmış.

Bu marka tamamiyle tertemiz değil, evet deney yapmıyorlar fakat hayvansal ürünler içerebiliyor bu duş jeli içermese bile diğer ürünlerinin içerme ihtimali var. Markanın cilt bakım ürünleri de mevcut ancak ülkemizde zannediyorum ki henüz yok. Balmumu içermesi muhtemel aklıma lip balm geliyor mesela.

Bu marka bembeyaz değil ama gri bölgede de değil beyaza daha yakın. Sizin bu konuda düşünceleriniz neler? Ben biraz kararsız kaldım ama olumlu düşünceye daha yakınım. Markaya da ilgilerinden dolayı çok teşekkür ederim.

Diğer Duş Jeli Yazılarım için;

Duş jeli #1 | Watsons Superdrug Hindistan Cevizi, Süt&Bal


Yazılarımdan haberdar olmak için bloguma ABONE olabilirsiniz. 



Aynı zamanda İnstagramdayım ve Twitterdayım.

Sevgiler. 

22 Nis 2015

Şampuan #3 | Urban Care Çay Ağacı Yağı ve Keratinli Saç Bakım Sampuanı


Herkese yeniden merhaba,

Sıklıkla şampuan değiştiren ve bazılarını kendimce nedenlerle yeniden alıp bazılarını kullanmış olmak için kullanıyorum. Bugün anlatacağım şampuanı bir daha alıp almayacağıma henüz karar veremedim. Sanırım yazımı yazarken artılarını eksilerini bir araya toplayıp ona göre karar vereceğim.

Bugün makyaj bloglarında ve instagramda sıklıkla gördüğüm ve bir alışverişimde son anda göz aşinalığı olduğundan fiyatını da uygun bularak sepete attığım bir şampuandan bahsedeceğim.



Hayatımda okuduğum en uzun isimli şampuanlardan biri. Tam adını yazıyorum; Urban Care Natural's Tea Tree Oil (Çay Ağacı Yağı) ve Keratin İçeren Arındırıcı ve Kepek Önleyici Saç Bakım Şampuanı. Ohh bitti. Ezberden yazarım dedim ama tekrar ürüne bakmak zorunda kaldım itiraf ediyorum.

Bu şampuanın eksilerinden başlamak istiyorum önce, bana göre kokusu bitkisel ilaç gibi kokuyor. Yolunuz Gratis'e ya da Watsons'a düşerse aklınıza ben geleyim ve koklayın. Ben ki hindistan cevizleri, vanilyalar egzotik kokular eşliğinde duş almayı severim. Kokusu hiiç benlik değil. Bir diğer eksisi serinin hem kepekli hem yağlı saçlara yönelik olması. Çay ağacı özü her zaman yağlı cilt, yağlı saç için kullanılır ben de arkasını okumadan hatta ilk defa kokusuna bakmadan bu 
yağlı saç içindir deyip attım sepete. Küçüklükten beri hep şöyle denildiğini duyarım "kepekli saçın yoksa kepekli saçlar için şampuan kullanıyorsan saçın kepek yapar" ?? Bu korkuyla kullanıyorum aslında bu şampuanı ancak seyahatlerde yanımda getirdiğim için ayda 1 hafta kullanıyorum desek daha doğru. Düzenli kullandığım bir şampuan değil.


Artılarına gelecek olursak;

Markayı çok seviyorum. Argan yağlı saç bakım spreyi favorim. Yağı da aklımda. Yenı çıkardıkları shakeNrepair köpüğü de sevdim.

Şampuanın temizleme özelliği muazzam. Eğer evdeysem bu aralar bir dolu bir boş saçımı yıkıyorum. O zaman aralığında saclarımın yağını tek şampuanda mükemmel temizledi ve benim temizlikten anladığım durularken saçtan çıkan gıcır gıcır sesi çıkarttı o bana yeter. Şampuanın bir diğer vaadi ise yağlandırmayı geciktirmesi. Bence bu konuda başarılı bir şampuan çünkü benim saçlarım sabahtan aksama yağlanır, bu şampuanı kullandığım süre zarfında ertesi gün yanımda kuru şampuan olursa akşamı cıkaracağını düşünüyorum. 

Paraben içermiyor.Fiyatı ortalama ne çok pahalı ne çok ucuz. Zaten bi tarz markaların ürünlerini indirimsiz almam. Ürün 250 ml.


Markanın bana göre en güzel özelliği hayvanlar üzerinde deney yapmıyor oluşu ve üzerinde bunu kanıtlayan Tavşan simgesi. 

Şansıma elimde Urban Care şampuan, saç kremi ve maske çeşitlerinin bazılarının testerları var. Urban Care'den ürün almadan önce fikir olması için önce onları kullanacağım.

Benim şampuanlarla ilgili genel olarak sıkıntım yoktur. Bunu her zaman söylüyorum. Saçlarım kolay temizlenir ve bence çok sorunlu değiller. Kaliteli şampuan kullanmaya özen gösteriyorum. Ancak benim için şampuanda önceliklerden biri koku. Denemeyi en çok istediğim ürünlerden biri de Lush'ın Big şampuanı. Bu şampuanı onun yerine koyabilirşm. Bu kadar derinlemesine temizleyen bir şampuanla daha önce karşılaşmamıştım. Bnedeki etkisi muazzam. Haftada bir kez derşnlemesine temizlik istediğim zamanlarda kullanarak bu şampuanın etkilerinden vazgeçmek istemiyorum. Koku olayı da bu şekilde daha tahammül edilebilir bir hal alır benim için. Ancak kokusu dışında markayı, politikasını, içeriğini ve ürün skalasını çok beğeniyorum. Kokusuna mağazada bakın eğer severseniz, şampuandan siz de çok memnun kalırsınız. Benim gibi beğenmezseniz de siz de haftalık olarak kullanarak saç temizliğinizi maksimuma çıkarabilirsiniz.



17 Nis 2015

Çantamda Ne Var? #2 | Seyahat Cilt Bakım/Makyaj

Herkese yeniden merhaba;

Şehir dışında olduğum için bu haftalık blogu biraz boşladım. 2 gün yazısız geçti. Bugünde boş geçsin istemedim, yazmaya o kadar alışmışım ki içim rahat etmedi.


Yanımda neler getirdim onlardan bahsetmek istiyorum biraz. Numune ürünleri kullanmak bu tarz kısa süreli seyahatlerde çok işime yarıyor. Bitenlerimde artıyor. Daha çok ürün denemiş oluyorum belkide bir sonraki kullanacağım ürün bitirdiğim numunenin büyük boyu oluyor ya da o üründen koşarak uzaklaşıyorum iyi ki diyorum büyük boyunu alıp kendimi bitiricem diye zorlamamışım. Bu anlamda bu tarz ürünleri çok seviyorum.

Numuneleri kullanmaya kıyamayan bir ben değilim değil mi? Neden bekletiyorum bir fikrim yok ama bunları iyi ki bekletmişim bu sefer çok işime yaradı. Fazla minimalist davrandığımı belirtmemde yarar var. Bakalım yanıma neler almışım?


Amway Body Series Roll-on; Uzun zamandır aynı roll-on'u kullanıyorum. İçinde alüminyum olması kafamı karıştırıyor. Elimde crystal'in küçük boy roll-on'u var bitince onu deneyeceğim.

Yanıma normal ince bir tarak almak istedim, bu tarağın tel özelliği ince olup yer kaplamıyor olması.

Dirty Works Göz kremi; Çok seviyorum. Bir yedeğim daha var bitince aklımda lila kutuda satılan Nonique göz kremi var.

Fouf gece kremi;çok kötü kokuyor, resmen ceviz yağı. İyi ki büyük boyu bende yok. Bitirmek için kullanıyorum. Marka hayvanlar üzerinde deney yapmıyor bildiğim kadarıyla da Vegan.

Fouf Soft Mud; bu ürünü ilk kullandığımda büyük boyunu nerde bulabilirim diye araştırmaya başlamıştım. O zaman bulsam alacaktım iyi ki de bulamamışım. Kullandıkça çokta sevmemeye başladım. Yumuşak çamur olarak geçiyor, kil gibi bir yapısı var. LilaKutuda yanlış anlatım sebebiyle bu ürünü yanlış kullandım. Allahtan cildimdfe herhangi bir alerjiye yol açmadı. Sitede tonik sonrası nemlendirici gibi kullanılacağı yazıyordu. Sonradan araştırdım ki 20 dakika yüzde bekletilip yıkamak gerekiyormuş. Normal bir kil maskesi de aynı işlevi görür bence. Performansına göre fiyatı çok pahalı. 

Bioderma; beni bilenler biodermayı ne kadar çok sevdiğimi bilir, ancak öğrendim ki bioderma deney yapmasa da çinde satılıyormuş. elimdeki stoklar bitince tekrar bioderma almayacağım. Yola Cyrene'le devam edeceğiz.

Seyahat kabında gül suyu var. bu aralar sabah akşam cilt bakım rutinimin arasında eve geldiğimde bioderma ardından gül suyu kullanıyorum. Çok memnunum.


Günlük hayatta makyaj yapan biri değilim, bilmediğimden mi hayır ancak bana ağırlık yapmaya başladı son bi kaç yılda bir kere alışınca da gözünü rahatça ovalamaya o rahatlıktan vazgeçemiyorsun.

Göz altlarımı kapatmak istersem diye yanımda getirdiklerimle; wet'n'wild CoverAll concealer'ı göz altlarıma eklips'in süngeriyle tampon hareketlerle uyguluyorum. Beyaz sabunda süngeri anında temizlemek için. Üzerine Sexy Mama pudraecotools airbrush concealer fırçayla geçiyorum.

El Kremlerini yediğim için yanıma 2 tane aldım. Favori miniklerim Dalan ve Bebak.

Wonder 10 durulanmayan saç kremi diyeyim ben buna 10 mucize etkisi var. ancak çok ara ara kullandığım için pek anlamadım. Kokusunu çok sevdim. Kullanmaya devam edip etkisini anlamayı planlıyorum. Marka hakkında deney yapıyor ya da yapmıyor olarak bir bilgi bulamadım. Bilen varsa çok sevinirim.

Watsons diş ipi; bitsin diye kullanıyorum etkisi normal bir iple eşdeğer.

Sadece 1 çanta aldığım için getirdiklerim bunlardı.1 hafta cilt bakım rutinimin dışına çıktım ancak temizliğini ihmal etmedim. Eve döndüğümde rutinden aynen devam.

Bu tarz yazıları okumak bana fikir veriyor, umarım siz de yazımdan keyif almışsınızdır.

Ürünlerin detaylı yazılarını başlıklarına tıklayarak okuyabilirsiniz.


Diğer Çantamda Ne Var? Yazıları için;


Yazılarımdan haberdar olmak için bloguma ABONE olabilirsiniz. 

Aynı zamanda İnstagramdayım ve Twitterdayım.

Sevgiler. 

15 Nis 2015

Siyah Nokta Bandı #1 | Cettua Siyah Nokta Temizleme Bantları

Herkese yeniden merhaba; 

Bu ay cilt bakım rutinim üzerine bol sohbetli bir ay oldu. 

Cildime özen göstermeyi seviyorum ve bunun getirilerini ilerde olumlu yönde alacağımı düşünüyorum. 

Cilt bakımı da maalesef ki deneme yanılma ve bu yanılmalarında acı sonuçları olabileceği bir konu. Cildimizi tanımak bir süreç ve herkes kendine en iyi gelecek ürünü bir zaman sonra mutlaka öğreniyor. Ancak problemli bir cilidiniz varsa işniz çok daha zor bence ve önerilerin sadece doktor kontrolünde olması gerektiğine inananlardanım. Demem o ki kulaktan dolma ürünleri kullanıp cildinizi mahvetmeyiniz.


Lafı daha fazla uzatmadan, konumuza dönelim. Zamanında yanlış ürün kullanım sonucu gözenek sahibi olmuş ve o gözeneklerin havadan tozdan topraktan dolmasıyla nur topu gibi siyah noktalarım olmuştu. Henüz kesin çözüm duymadım. Duyan varsa hepimizle paylaşsın kurtulalım bu illetten. 

Kesin çözüm yok ancak azalma söz konusu. Hergün burnunu kontrol eden biri olarak gözümle görmesem inanmazdım. Bu konuda buradaki ve buradaki ürünlerin katkısı çok büyük bence.  


Azalmışken daha da azaltmak elimde dedim ve çekmeceden siyah nokta bantlarımı çıkardım. Bu tarz ürünlerin düzenli kullanılması lazım ancak ben düzenli kullanamıyorum. Ancak dikkatimi çok çektiğinde ya da aklıma geldiğinde kullananlardanım.

Bir çok markanın bantları var ancak çoğu öyle pahalı ki insanın alası gelmiyor. Bu marka hem uygun fiyatlı hem de crueltyfree olduğunu düşünüyorum. Gratislerde bulabilirsiniz, indirimde görürseniz bu markanın ürünlerini stoklayın derim. 


Cildinizi temizleyip burun bölgenizi iyice ıslatıp bu bantlardan yapıştırın, 15 dakika sonra bantlar sertleşiyor ve tek hareketle çektiğinizde bandın üzerinde kalanlara inanamayacaksınız.

bandı çıkardıktan sonra tahriş olduğunu düşünüp krem sürenler var sürmeyin. Elinizde sıkılaştırıcı tonik varsa yoksa gül suyununda sıkılaştırıcı etkisi vardır,  boşalan gözenelerin küçülmesine yardımcı olur. Arkasından nemlendiricinizi sürebilirsiniz. 

13 Nis 2015

Kuru Şampuan #1 | Benri Kuru Sampuan

Herkese yeniden merhaba;

Bugün benim kullanmaya alışık olmadığım bir üründen bahsedeceğim.

Kuru şampuanlar önce lugatımıza sonra hayatımıza girdiğinden bu yana, gördüğüm kadarıyla çoğu insanın hayat kurtarıcısı haline geldi. Çeşidi ve fiyat skalası oldukça geniş olan bu kategoriden Baya baya önce aldığım Benri kuru şampuanı anlatacağım. 



Son 10 yıldır saçlarım hergün sabah yıkandığı için aslında böyle bir ürüne ihtiyacım da yok. Sadece meraktan alınmış bir ürün. Evde olduğum zaman zarfında kendimi bu yazıyı yazmak için tuttum ve 2 gün boyunca saçlarımı yıkamadım. Saçlarımdan bahsetmem gerekirse; Oldukça az, ince telli, kendi renginde ve yağlı. Yeterince açık oldum sanırım. 

Kuru şampuan nasıl kullanılır öncelikle ondan biraz bahsetmek istiyorum. Saç diplerine 10-15 cm mesafeden, saçınızı tutamlara ayırarak aralarına püskürterek uyguluyorsunuz. Çok fazla uygulamamaya özen gösterin çünkü bu kuru şampuandan o durumu yaşamasamda bazı kuru şampuanlarda, sprey kara benzer beyaz bir tabaka saç diplerinizde kalıyor ve ne kadar uğraşsanızda hafif beyazlık diplerden görünüyor ve bu hiç hoş bir görüntü olmuyor.

Diplere ürünü püskürttükten sonra, başınızı öne eğip parmak uçlarınızla saç diplerinize masaj yaparak yaklaşık 1 dakika gibi bir sürede kirli görünümden kurtuluyorsunuz. Benim kullandığım renksiz kuru şampuandı. Benri markasının, sarı, kestane ve kızıl gibi çeşitleri de var. Kestaneyi de kullanmış biri olarak saç diplerine masaj yapma işlemini çıplak elle yapmamanızı öneririm. Ellerinizden çıkartmak oldukça güç oluyor. Beyaz kapatmak için ideal olabilir aklınızda olsun. Benim saçım kullandığım an fazlaca yağlı olmasına rağmen görünümünde bariz bir değişim oldu. Kuru şampuanlar örnekse sabah duş aldıysanız bazen akşamı bazen de 2. günü kurtarmak içindir. Ben çok beklediğim için kirli görünümden kurtulmam bile o ürünü başarılı bulmama yetti açıkcası.

Herkes farklıdır bu konuda, ben saçımı hergün yıkamazsam rahat edemeyen bir insanım. Huyum böyle. Siz saçınızı toplayarak 2. günü geçirebilenlerdenseniz bu tarz ürünleri seversiniz.

Ben yine amacına uygun kullanmayacağım ve hacim vermesi için bittikten sonra tekrar alacağım. Saçlarım ince telli ve sönük olduğu için, hacimli saçlar her zaman günün belirli saatlerınde benimle oluyor. Çanta boyu olduğu için dışarda da rahatlıkla kullanılabilir.

Bendeki çanta boyuydu, bir büyük boyu daha mevcut. Fiyatları yanlış hatırlamıyorsam; 5.90 tl ve 9.90 tl'ydi. Benri markasının ürünlerini Gratis'lerde bulabilirsiniz.



10 Nis 2015

Yeniler #6 | Aliexpress

Herkese yeniden merhaba;

Uzun zamandır yazmadığım bir alışveriş yazısını yazıyorum.

İnsanın yeni bir 'şeyi/şeylerinin' olması mutlu edici bir hadise. Zaten Alışveriş mutluluk hormonu salgılamamıza neden olmuyor mu? Ben cevabımı vermeye gerek bile duymuyorum. Küçük bir çorapla bile mutlu olan insanları üzmesinler. Küçük bir şeye çok sevinen o insan, yine küçücük kötü bir şeye de bir o kadar üzülür kırılır. Neden böyle söyledim ya da yazma ihtiyacı hissettim ama durum bence böyle.

Meşhuur bir site var, biliyorsunuz. Nerdeyse hepimiz duyduk. Kimimiz gözümüzü karartıp alışverişimizi yaptık bile, kimimiz param yanar ürün bana gelmez korkusuyla hala birilerinin daha alışverişlerini okumakla duymakla yetiniyor. Benden size tavsiye gönül rahatlığıyla yapın alışverişinizi, geliyor. Peki nasıl mı alışveriş yapabilirsiniz ben burda uzuun uzuuun anlattım. Sipariş bekleme sürecinde işinize yarayacak bilgileri de ekledim.

Ben neler aldım onlara gelelim; 

İlk olarak kıyafetle başlayalım, burda olmayan bana kısa/küçük geldiği için arkadaşlarıma verdiklerimde var. Siz siz olun kıyafet alırken kıyafetlerinizi cm cinsinde ölçmeden ve sayfanın altındaki tablodan karşılaştırmadan almayın. Yine de çok zararda değilim :)





Aksesuarlar her zaman için risksiz oluyor ve fotografta neyse o.
Makyaj çantası ve kartvizitliğin her renginden alıp aileme de hediye ettim hepimiz keyifle kullanıyoruz.


Beni hayal kırıklığına uğratan parçalardan, burda filtreden güzel gibi görünüyor ancak, daha büyük ve fermuarsız bekliyordum. Plaj çantası olarak bile kullanacağıma şüpheliyim.


3buçuk ay sonra gelen kolyelerim;


Üstteki kolyelerle birlikte siparişini verdiğim earcufflarım ve kolyem; bu siparişlerim nerdeyse zamanında geldi. 



Pilates yardımcılarım, çorapları çok sevdim. Çok uygun fiyatlı ve kullanışlılar.


Meşhur my bottle!


Eğer daha büyük şişeler arıyorsanız;


Benim alışverişim bu şekildeydi genelinden memnun kaldım ve günlük kullanıyorum. Henüz elime ulaşmayan telefon kılıfım kaldı ancak yazıyı artık yazmak istedim üzerinden çok zaman geçti. Gelince instagramdan paylaşacağım.

Yazılarımdan haberdar olmak için bloguma ABONE olabilirsiniz. 

Aynı zamanda İnstagramdayım

Sevgiler. 

9 Nis 2015

Fırça #2 | Real Techniques Brush Blush/Allık Fırçası

Herkese yeniden merhaba;

Fırça serimin ikinci yazısı günlük olarak çokça kullandığım en eski fırçamlarımdan biri hakkında olacak.


Ben bu fırçayı daha Türkiye'de Kozmelada bile satışa çıkmamışken, daha blog fikri aklımda bile yokken kişisel hesabımdan katıldığım bir çekilişle kazanmış ve inanılmaz mutlu olmuştum. Hem markayı çok merak ediyordum, hem de en çok fırçaya ihtiyacım olduğu makyaj ürünü o zamanlar allıktı.

O zamandan bu zamana en çok sevdiğim fırçalardan biri oldu hep. Zaten RT fırçaları gerek deney yapmamaları, gerekse ayakta durabilen formları, renkleri ve şekilleriyle her zaman diğer fırçalardan ayrı tuttuğum bir seriydi. 


RT fırçaları hayvanlar üzerinde deney yapmadıkları için kılları doğal hayvan kılı değil sentetik. Sentetik olması aslen bizim için daha avantajlı; Çünkü hem çok daha kolay yıkanıyor, fırçaların şeklinin bozulma ihtimali daha az ve kullandığımız ürünü emip bizi ürün kaybına uğratmıyor.

Bendeki bu fırça en az 3 yıllık tabii ki defalarca yıkandı. Ben kıl döktüğünü hatırlamıyorum. Bence birazcık da olsun formu bozuldu. ee olsun o kadar.


Fırçanın kılları siyah uçları beyaz renkli, en son pembe allık kullandığım için uçları pembeye dönmüş. Benimki biraz eskilikten de kaynaklı fırça kılları arasında sanki tüylenmeler olmuş. Ancak ürün uygularken bana zorluk çıkarmıyor. Fırçanın gövde kısmı biraz ağır ancak tutmada herhangi bir zorluk yaşamıyorsunuz. Allık uygulamada çok başarılı bir fırça. Allığı yanaklara çok güzel oturtuyor. Kılları yumoş yumoş cildi tahriş etmek şurda dursun, yanaklarımdaki etkisini verdiği o hissi o kadar çok seviyorum ki allık sürmek bazen makyajın en zevkli kısmı olabiliyor.

Bu fırça kontür yapmak için çok büyük bir fırça. Pudra fırçası olarak da kullanmışlığım vardır.

RT fırçalarıyla ilgili hiç bir sorunum olmadı, ancak yıkama esnasında kıl dökme gibi sorunları yaşayan çok kişi duydum. Özellikle Stippling Brushlarda bu sorun çok yaşanıyor. Krem allık kullanmak için fırça arayışlarım sürüyor.

Diğer fırça incelemem;


Yazılarımdan haberdar olmak için bloguma ABONE olabilirsiniz. 

Aynı zamanda İnstagramdayım

Sevgiler. 

8 Nis 2015

Tonik #2 | Cyréne Yüz Bakım Toniği

Herkese yeniden merhaba;

Cilt bakım rutinimi anlatmaya devam ediyorum. 

Farkettim de gayet fazla ürün kullanıyorum. Cildime ne kadar iyi bakarsam meyvesini o kadar yerim düşüncesinde olanlardanım. Hal böyle olunca ten makyajı yapmak zorunda da kalmıyorum gözeneklerimi kapatmıyorum. Önümüzdeki haftalarda rutinimi paylaşacağım.


Cildim yağlıya dönük karma normalde ancak, kışın etkilerini hala atlatabilmiş değil. Şu an kuruya dönük karma diyebiliriz. Oldukça da hassas dokunduğum yer kızarır.

Bugün burada edindiğim setin içinden çıkan tonikten bahsedeceğim. Bu tonik benim şimdiye kadar kullandığım tüm toniklerden her yönüyle farklı. Hem yapısı, hem rengi, hem içeriği, hem de etkileriyle. Cildin kendini yenilenmesine ve onarmasına yardımcı olduğunu söylüyor. Ben bu konuda yüksek puan verebilirim. Cildime çok iyi geldi.

Bu renk bir ürün daha önce hiç kullanmamıştım. İçeriği oldukça doğal. İçerik okurken hangi ürünün içinde daha fazla olduğunu sıralamadan anlayabiliriz.İlk yazılan ürün en fazla, son yazılan ürün en azdır. İçinde en fazla bulunan ürün su. Gliserin, Aloe Vera, Lif suyu, Yeşil çay, çiçek özleri, Provitamin B5 gibi doğal ürünler bulunduruyor. İçeriğinde sizi rahatsız edebilecek ya da korkutabilecek herhangi bir ürün yok. Toniğin rengi yeşil çay içermesinden kaynaklı bence.Paraben, Esans, Alerjen, Etil Alkol veya Boyar madde içermiyor.

Bu toniği sevmemin bir başka nedeniyse; içinde alkol patlaması olup cildinizi yakanlardan, bütün nemini alıp gerenlerden değil. Aksine nemlendiriyor ve cildi nemlendiriciye çok güzel bir şekilde hazırlıyor. 


Bu toniğin arkasına Cyréne %2'lik AHA kullandığım halde cildimde herhangi bir gerilme olmadı. Bunu deneyimlemek için tonikle nemlendirici arasında biraz bekledim. 

Toniğin bana göre handikapları ilk olarak kokusu, kokusu ciddi anlamda bence çok kötü. Bu göz ardı ettiğim bir konu. Hergün kısa süreli de olsa burun kıvırıyorum evet ama temiz içerik, etkileri ve marka beni tatmin etmeye yetiyor. İkincisi ise doğal olduğundan sanırım, kapağında kalıntılar kalıyor temizlesem de yeniden oluşuyor. Ben de vazgeçtim artık öyle kalıyor. Üçüncüsü ise ürünü az kullandığınızda cildinize sadece pamuğu sürüyormuşsunuz gibi hissediyorsunuz. Değişik bir şekilde pamuğu ıslatmak için ciddi anlamda ürün dökmeniz gerekiyor. Arkasındaki kullanım önerisinde de bol miktarda kullanılması öneriliyor. 

Bu toniği bir daha alırım, hatta alacağım. Önümüz yaz olduğu için ve elimde çok çok fazla Bioderma olduğu için sıcak havalarda cildim de kendine geldiğinden Biodermaları tonik olarakta kullanıp eritmem lazım. Soğuklar başladığında alacağım ilk ürünlerden biri bu tonik. 

Cyréne ürünlerini çok seviyorum! Türk markası, CrueltyFree olmakla kalmıyor, Vegan ve tertemiz içeriklere sahip. İncelemesini yaptığım diğer ürünleri de arama butonuna Cyréne yazıp okuyabilirsiniz.

Cyréne ürünlerine sitesinden www.cyrene.com.tr adresinden,

Bu yazının konusu yüz bakım toniğini satın almak için buraya tıklayabilirsiniz.

Edit; Yeni ambalajını da ekliyorum;



LinkWithin

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...