Roll-on #1 | Amway Body Series

Herkese yeniden merhaba; 

Bugün sizlere hayatımın roll-on'undan bahsedeceğim. 

Amway markası aslında çok önce tanıştığım ancak ürünlerini kullanmaya ara verdiğim bir markaydı. Sadece katalog üzerinden satış yapan genellikle daha ucuza almak için insanların müşterisi değil temsilcisi olduğu bir marka. 

Hayvanlar üzerinde deney yapmayan çoğu ürünü bitkisel olduğu için de benim gönlümü fethediyor. Çoğu ürün piyasadaki benzerlerine göre biraz pahalı olsa da gerek iş görmeleri, gerekse içerikleri aradaki fiyat farkını vermeye değiyor. 

Öncelikle biraz benim ter sorunlarımdan bahsetmek isterim ki bu roll-onun ne kadar etkili olduğunu ilk ağızdan deneyimlerimle duyun.

Ter bezleri oldukça aktif çalışan biriyim. Bu sadece kötü koku problemi değil ki; bu sorunu kullanabileceğiniz kokusu hoşunuza giden herhangi bir roll-on, stick ya da spreyle dengeleyebilirsiniz. Özellikle kış aylarında ani sıcaklık değişimlerine girdiğimde ve üzerimde kalın bir kıyafet varsa çok çabuk terleyebilen tekrar eski soğuk havaya geri döndüğümde ise özellikle koltuk altım ıslak olduğu için çok daha fazla üşüme ve kendimi kötü hissetmeye kadar giden bir geçmişim vardı. Taa ki bu roll-onla tanışana kadar. 

Çoğumuzun kullandığı lazer epilasyon kimimizde daha çok terlemeye yol açabiliyor ve bende bu dilimdeyim. Belki bunu duyduktan sonra psikolojik belki de gerçekten öyle tam olarak bilemiyorum ancak bu roll-on benim vazgeçilmezim oldu. 

3.şişemi bitirmek üzereyim yedeğimi açar açmaz yenisini alacak kadar yokluğundan korkuyorum. 

Ucu bilyeli, gerektiği kadar ürün almanızı sağlıyor ve ne çok ıslak ne çok kuru bir his bırakıyor. Sürdükten biraz sonra üzerinizi giymenizi tavsiye ederim sadece siyah ve benzer koyu renklilerde çok çok nadir olsa da leke bırakabiliyor. 

Her ne kadar mükemmel, deney yapmayan, uzun süre giden bir roll-on olsa da içerisinde bizi korkutabilecek bir element olan aliminyum var. 

Bana ne kadar katılırsınız ya da katılmazsınız bilemem ancak paraben, sls, talk, aliminyum ya da şu an aklıma gelmeyen bizi korkutmaya çalıştıkları ne olursa olsun bunların hepsinin kelime oyunu olduğuna ve bu maddelerin bizi kanser yapma ihtimalinin çok düşük olduğuna inanıyorum. Aliminyum için aynı şeyi söyleyemeyeceğim tabi ki sonuçta her gün ince bir deriye sahip olan koltuk altımıza uyguluyor ve orda birikim yapmaya zemin hazırlıyoruz. 

Dediğim gibi bu konularda kafam biraz karışık ancak daha çok bu maddelere öcü gözüyle bakmayan kesime yakınım. Bildiğiniz çok memnun kaldığınız roll-on önerileriniz varsa açığım. Çünkü hayatımı ciddi şekilde etkilediği için daha iyisini bulana kadar en iyisi bu.  

Yazılarımdan haberdar olmak için bloguma ABONE olabilirsiniz. 

Aynı zamanda İnstagramdayım. 

Sevgiler.